(Bu yazı 2013 yılında Radikal Blog için yazılmıştır. Blog kapandığından tekrar yayınlanmıştır)
Emin Alper’in ödüllü
filmini, film ile ilgili okuduğum bir çok yazının etkisinde İzmir Sineması’nda izleme fırsatı bulmuştum. Film
aslında ülkedeki bir çok sorunu da yansıtmaktadır. Ezen-Ezilen, Türk-Kürt, Kadın-Erkek
gibi. Her ne kadar göremeseniz de korkulardan oluşturulan düşman algısı çok
başarılı.
Film, kavaklıkta
öfke ile kalkan bir el ve kavradığı sopanın sürekli kavak fidelerine inmesi ve
kavak fidelerinin direnişi ile tekrar tekrar sopa darbelerine maruz kalmaları
ile başlıyor. Bu sahnenin etkileyici olduğunu söyleyebilirim.
Filmde dede Faik
emekli olduktan sonra taşra kasabasında babadan kalma bir araziyi yarattığı korkularla işlemeye başlar. Arazisinin
etrafındaki Yörük çobanlarla keçiler yüzünden sorunlar yaşamaktadır. Keçiler
her araziye girdiğinde birer keçi alıkoymaktadır ve tüm olumsuzlukları
Yörüklere bağlamaktadır. Dede Faik’in yanında araziye ve hayvanlara bakmak
üzere ortakçı yörük ailesinden Mehmet Karısı Meryem Oğlu Sülü (çoban) ve kızı
da yaşamaktadır.
Oğul Nusret
öğretmendir bir yaz günü kısa bir tatil için sorunlu iki oğluyla (biri askerde
psikolojisi bozulan Zafer, biri de haşarı silah merakı fazla olan Caner) dede
Faik’in yanına gider. Dede Faik oğlu ve torunlarına Yörüklerden alıkoyduğu bir
keçiyi kurban eder. Torun Caner’in
vurduğu köpek, oğul Nusret’in bacağına sıkılan kurşun, öldürülen torun Zafer
hepsi korkulardan oluşturulan düşmanı büyütür de büyütür.
FİLMİN
KÜNYESİ
Film
Adı : Tepenin Ardı
Oyuncular : Tamer Levent, Reha Özcan, Mehmet Özgür, Berk Hakman, Banu Fotocan, Sercan Gümüş, Furkan Berk Kıran, Mehmet Okuroğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder